Ev dekorasyonunda en son yılların favori akımı minimalizm. Minimalist dekorasyon temelini çağdaş stilden alan ve orijinin sadelik olan bir anlayış. 20. Yüzyılın ikinci yarısında 1960’larda doğmuş bu dekorasyon anlayışı diğer stiller benzer biçimde bir sanat akımının yansımasıdır. Zamanla ev dekorasyonuna da hâkim olan minimalizm bir yaşam felsefesi olarak da benimsedi. Aslına bakarsanız bu benimseyişin peşinden zihinlerde etmiş olduğu yer dekorasyona somut halde yansıdı.
Minimalist Dekorasyon Nedir?
Minimalist dekorasyon nedir sorusuyla beraber zihinlerde uyanan ilk imge sadeliktir. Zira minimalizme göre dünyadaki her şey bir amaca hizmet eder. Pratik fayda çerçevesinde bir amacı olmayan aslabir nesneye dekorasyonda yer yoktur. Ancak insan gereksinimlarına gore belirlenen obje ve mobilyalar minimalist dekorasyonda kendilerine yer bulabilir.
Eşyanın kölesi olmaktan çıkarak sadelik sayesinde özgürleşen insan minimalizme bakılırsa sanılanın aksine yalınlığı savunurken basitliğin de karşısında durmalıdır. Dünyanın değişmesi sonucu yetersizlik duygusunu eşyalara haiz olarak gidermeye çalışan insan, minimalist dekorasyonla objelerin mahkûmu olmaktan kurtulabilir. Böylece bu dekorasyon anlayışı ile mekandaki sadelikle ruhsal dinginliğe ulaşılmış olur.
Minimalist Dekorasyon nasıl Yapılır?
Yalnız ihtiyaç duyulan mobilya ve aksesuarlara yer verilmesi temeli üzerine kurulmuş mimimalist dekorasyon bazı ilkeler çerçevesinde gerçekleştirilebilir. Bu ilkeler şunlardır;
- “Minimum eşya, dingin zihin.” felsefesinden hareket eden minimalist anlayışa göre mekâna konumlandırdığınız her şeyin kullanılabilir olması gerekir. Örneğin oturma grupları arasında işlev görmeyen bir koltuğunuz varsa dekorasyonda ona yer yoktur. Ya da yiyecek masanız fazla büyük olmamalıdır. Sandalyeleriniz evde yaşayan insan sayısında fazla ise bu minimalizmin ilkelerinin dışına çıktığınızı gösterir. Bu bir tek büyük mobilyalar için geçerli değildir. Ek olarak giysileriniz, mutfak eşyalarınız ve ev takılarınızda kafi sayıda ise fazlasına haiz olmaya gerek yoktur. Küçük eşyaların azalması gardırop ve dolap şeklinde büyük mobilyalara da ihtiyacın azalmasına sebep olur.
- Minimalizmin odağında sadelik vardır. Minimalist anlayış nesneleri bir tek nesne olarak görmemizi, onlara ayrı bir anlam yükleyerek objeyle duygusal bir bağ kurmamızı yadsır. Buradaki sadelik orijini nesneye köle olmamak anlamına gelebileceği şeklinde nesnelerin işlevsel olmasına da dayanır. Kullanılabilir eşyalar dekorasyonda yer almalıdır. İşlevsiz objeler minimalist dekorasyonu yansıtmaz.
- Yalınlık ve sadelik basitliğe kaçmamalıdır. Aslolan olan fazla eşyalardan arınmak ve yalın bir estetiğe imza atmaktır.
- Minimalizm renk ve desen kullanımında da sadeliği çağırır. Soft renkler bu anlayışta sıkça yer bulur. Özellikle bej ve beyaz minimalist dekorasyonun en çok kullanılan renkleridir. Sadeliğin temiz ve net bir görünümle iç içe geçtiği bu anlayış ferah bir ortam yaratmak için de idealdir. Ruhu dinlendiren renkler, gözü yormayan desenler minimalist dekorasyonun sac ayaklarını oluşturur. Bu doğrultuda dekorasyonunuzu minimalizme yaklaştırmak için pastel renkleri ton sür ton kullanarak desensiz eşyalar edinebilirsiniz.
- Minimalist dekorasyonun ilkelerinden bir diğeri uyumdur. Uyumlu bir ortam zihni ve gözü yormaz. Uyum birbirini tamamlamayı gerektirir. Bu da uyum yaratan mobilyaların ve takıların bir arada olmasına dayanır.
- Bir mekânın aydınlık ve ferah gaslıkmesinin anahtarlarından bir az eşya kullanımı ise diğer müessir aydınlatmadır. Minimal bir dekorasyona ulaşmak için naturel aydınlatmalar esastır. Bu da geniş pencereler ve gün ışığı alan bir ortam demektir. Aydınlatmalar da ise sarı güneş ışığı tercih edilmelidir.
